Fıkıh Köşesi

VAKIFLAR


Soru: "Çevremizde farklı meşreplere mensup Müslümanlar vardır. Her meşrebin; Kur'an ve sünneti, kendi anlayışına göre tev'il ettiğine şahit oluyorum. Bu tevil hastalığı, lüzumsuz tartışmalara vesile olmaktadır. (...) Vakıf hizmetleri konusunda da farklı görüşleri savunan kardeşlerimiz vardır. Bazıları devletin izni ile kurulan ve denetlenen vakıfların, İslam'a hizmet edemeyeceğini iddia ediyorlar. Bazıları da 'Vakıf, İslam'a ait bir müessesedir. Şartlarına riayet edilerek, bu vasıta ile hizmet edilebilir' tezini savunuyorlar. Bu iddialardan hangisi dogrudur?"

CEVAP: İslam fıkhında; illeti akıl yoluyla kavranabilen hükümler bulunduğu gibi, akıl yoluyla kavranamayan hükümler de vardır. Usul uleması; illeti akıl yoluyla kavranabilen hükümlerle ilgili olarak, "Hüküm, illeti ile beraber vardır veya yoktur"(4) kaidesini benimsemiştir. Yani hüküm; belirli bir maslahatın celbi veya herhangi bir zararın def'i için konulmuş ise, önemli olan neticenin tahakkuk edip-etmemesidir. Vakıf hizmeti, illeti akıl yoluyla kavranabilen bir gayretin ifadesidir. İslami ıstılahta, "Bir mülkün menfaatini insanlara tahsis edip; aslını Allahu Teala (cc)'nın mülkü hükmünde olmak üzere, mülk edinme veya edindirmeden alıkoymaya vakıf denilir" şeklinde tarif edildiği malumdur. Vakıf, hizmeti sürekli olan bir "sadaka-i cariye" keyfiyetine haizdir. Feteva-ı Hindiyye'de, "Vakfın sebebi; Allahu Teala (cc)'nın rızasını talep etmektir"(5) denilmiş ve rükünleri izah edilmiştir. İmam-ı Azam Ebu Hanife (rh.a) indinde vakıf; tıpkı ariyet gibi caizdir, lazım değildir. İmameyn'e göre vakıf; lazım ve sabittir. Vakfedenin onu iptal etmesi caiz değildir.(6) Fukaha; fetvanın İmameyn'in kavline göre verileceğinde ittifak etmiştir. Vakıf hizmeti (Daru'l İslam veya Daru'l Harp'te) rükünlerine, şartlarına ve hükümlerine riayet edilerek eda edilebilir. Devletin müsaadesi veya izni, vakfın rükünlerinden değildir. Tarihte ilk vakıf müessesesi, Hz. İbrahim (as) tarafından kurulmuştur.(7) Bu vakfın adı "Halilü'rrahman" Vakfı'dır. Hacıların ücretsiz olarak faydalandıkları ve ülkelerine götürdükleri "zemzem suyu"; bu vakfın, asırlardır devam eden bir hizmetidir. Meselenin özü budur. Birbirimize dua edelim.

(1) İmam-ı Serahsi- Temhidu'l Füsul Fi İlmu'l Usul- Beyrut: 1393 C: 2, Sh: 180.
(2) Şeyh Nizamüddin ve Heyet- Feteva-ı Hindiyye- Beyrut: 1400 C: 2, Sh: 352.
(3)İmam-ı Merginani- El Hidaye Şerhu Bidayetü'l Mübtedi- Kahire: 1965 C: 3, Sh: 13. Ayrıca İbn-i Abidin- Age: C: 9, Sh: 238; İmam-ı Serahsi- Age: C: 12, Sh: 28.
(4) İmam-ı Serahsi- El Mebsut- Beyrut: ty C: 12, Sh: 28