Mehmet Emre Fetvalar

Ölünün Defnedilmesi

1122 - Abdürrahim Fetvalarından: "Başka bir memlekette ölen kimseyi götürüp kendi kazasına defnetmekte beis yoktur" (H.Ec. 1/15)
1123 - Abdürrahim Fetvalarından: "Zeyd (adındaki şahıs) başkasına ait araziye sahibinden izinsiz olarak ölüsünü gömecek olsa, mal sahibi, çıkartmaya güçlü ve haklı olur" (H.Ec. 1/15)
1124 - Behce Fetvalarından: "Ölen kimse, mülkünün bahçesine gömülmesini vasiyet etse ve fakat varisler kabristana gömseler günahkâr olmazlar" (H.Ec. 1/14)
1125 - İbni Nüceym Fetvalarından: "Gömülmüş bir ölüyü, kendi memleketine götürüp defnetmek için kabrinden çıkarmak caiz olmaz" (H.Ec. 1/8)
Açıklama: Kabre konulmasından önce cenazeyi memleketine nakletmeye dini müsaade varsa da, kabrinden çıkarıp götürmek caiz değildir.
1126 - Ali Efendi Fetvalarından: "Müslüman bir kimsenin Hıristiyan olan karısı öldüğünde, kâfirlerin gömüldüğü kabristana gömülür" (H.Ec. 1/12)
1127 - Soru: Bir şehirde vefat eden kimseyi başka bir şehre nakletmek mahzurlu mudur? Yıkama ve kefenleme işi nakledileceği şehirde mi yapılacaktır?
Cevap: İslâm diyarında vefat eden kimseleri, ecelinin geldiği yerde defnetmelidir, memleketine götüreceğim diye, dini vecibeyi geciktirmek ve ölüye eza vermek caiz değildir. Ancak kısa mesafedeki bir yere götürülmesinde bir mahzur yoktur. Fakat gömüldükten sonra çıkarıp götürmek caiz olmaz.
1128 - Soru: Bir kimse sağlığında kemikten veya alçıdan takma diş yaptırsa, öldüğü zaman bu dişlerini ayırmak icap eder mi? Yoksa dişleriyle birlikte mi gömmek lâzımdır?
Cevap: Dişlerin çıkarılması icap etmez. Ancak onun üzerinde altın kaplama varsa onun yere gömülerek israf olmasını önlemek bakımından damaklı dişi çıkarıp o altını almak ve zararı önlemek gerekir.
1129 - Soru: Küçük yaşta iken ölen çocuğa telkin verilir mi?
Cevap: Hayır, verilmesi gerekmez.
1130 - Soru: Mezarlıkta ölünün kabri üzerine toprak atarken küreği elden ele vermiyorlar. Yere bıraktırıp sonra yerden alıyorlar. Böyle bir meselenin dini bir dayanağı var mı?
Cevap: Bu davranışın dini yönden hiçbir dayanağı yoktur. Küreği almak isteyenin, arkadan gelişi sırasında zarar vermesini önlemek için bir ikaz olabilir.
1131 - Behce Fetvalarından: Techiz-ü tekfin, borçların ödenmesinden önceye alınır" (H.Ec. 1/14)
Açıklama: Ölüye ait borçların ödenmesi, büyük bir ehemmiyet arzetmekle beraber, cenazenin gömülmesinin gecikmesine sebep olmaması için, ilk defa meyyitin kefenlenip defne hazırlama işi yerine getirilir. Bunu takiben borçların kapatılması yoluna gidilir. Dinimizin tesbit ve tavsiye ettiği asıl budur.
1132 - Soru: Hıristiyan mezarlığına Müslüman gömülebilir mi?
Cevap: Müslüman kişi Hıristiyan mezarlığına gömülmez.
1133 - Soru: Büyük İslâm İlmihali, cenaze namazı bahsi 597 nolu kısımda "Cenaze gelirken ayağa kalkmanın mekruh olduğu" belirtiliyor. Halbuki Muhtaru'l-Ehadis adlı eserin 96. sayfasında "Ayağa kalkınız" deniliyor. Aradaki fark, ictihad meselesi midir?
Cevap: Cenazeye tazim etmek için ayağa kalkmak yoktur. Tabutu taşımak ve diğer hizmetlerine katılmak isteyen kimse ayağa kalkar ve cemaate katılır. Aksi halde kalkmaz.
1134 - Soru: İmam, cenazeyi gömerken telkini açıktan mı okumalı, yoksa millet dağılıp yalnız kalınca sessizce mi okumalı?
Cevap: Telkinin açıktan okunması, cenazeye duyurmak içindir. Cemaat de işiterek intihaba gelmiş olur.
1135 - Soru: Burada bazı imamlar, telkin yerine sadece İhlas ve Fatiha okuyorlar. Telkinin böyle yapılması caiz midir?
Cevap: Telkinin nasıl yapıldığı ve hangi ibare ile okunacağı fıkıh kitaplarımızda gösterilmiş bulunmaktadır. Bahsettiğiniz tarzda yapılması, imamın bilgisizliğinden kaynaklanmış olabilir.
1136 - Soru: Avrupa'da çalışan bizlerin, bebek iken ölen yavrularımızı Hıristiyan mezarlıklarına gömmemizde bir mahzur var mı? Zaruret halinde gömülebilir mi?
Cevap: Elbette mahzur vardır. Oradaki Müslümanlar, toplanıp ayrı bir kabir satın almalıdırlar. Bu olmazsa ölülerinizi Müslüman diyarına getirmeniz gerekir. Münasip olan yol budur.
1137 - Ali Efendi Fetvalarından: "Varislerden biri, murisinin teçhiz ü teklifine para sarfedecek olsa arkaya kalan maldan (hakkını isteyip) alabilir" (H.Ec. 1/12)
1138 - Soru: Mezarlık dışında cenaze sahiplerine taziyette bulunmakta bir beis var mıdır?
Cevap: Cenazenin taşınmasında ve defninde hazır bulunan cemaat, kabristandan başka bir yerde taziyette bulunurlar. Çünkü kabristanda taziyede bulunmak bid'at olduğu için mekruhtur. Cenazenin defninde bulunmayan kimseler, üç gün içinde taziyetini münasip bir yerde ifa etmelidir. Taşradan olanlar daha sonra da taziye yapılabilir. (Büyük İslâm İlmihali, 3. kitap madde: 614)
1139 - Soru: Öşür ve devir ne ile sabittir?
Cevap: Öşür, ayet ve hadis-i şerifler, devrin, keffaret-i yemin, keffaret-i savm kısmı ayet ile ve ıskaatı salât İmam Muhammed'in içtihadı ile sabit ve meşru bulunmaktadır.
1140 - Feyziye Fetvalarından: "Ölen kimse, üzerinde bulunan kaza namazlarını, vefatından önce (kılınmasını) vasiyet etmiş olsa, bir kimse tarafından kaza edilmesi caiz olmaz" (H.Ec. 1/13)
Açıklama: Mali ibadetleri, vekâleten bir kimseye gördürmek caizdir. Zekâtını bir vekil vasıtasıyla dağıttırmak gibi. Mali ve bedeni bir ibadet olan hac vazifesini de şartlara uygun olarak, vekile gördürmeye müsaade edilmiş bulunmaktadır. Sırf bedeni bir ibadet olan namaz ve orucu başkasının kazası caiz değildir.
1141 - Netice Fetvalarından: "Küçük yaşta bulunan fakir çocuğun masrafları, kefelenmesi (vesair harcamalar) babasının üzerine lâzımdır" (H.Ec. 1/10)
1142 - Netice Fetvalarından: "Seçilmiş olan bir vasi, (cenazenin) teçhiz ve tekfininde, bilinen miktar (para) sarfettiğine yemin ederse tasdik olunur" (H. Ec. 1/11)
Açıklama: Cenaze işlerini görmek üzere vasi tayin olunan kimsenin ölü için yaptığı masraflarda ihtilâf vaki olsa, halk arasında yaygın olarak bilinen masraf miktarı esas alınır. Bu miktara uyan masraf yaptığını yeminle teyit eden vasinin, sözünün tasdiki gerekir.
1143 - Soru: Bazı yerlerde ölünün tezkiyesini imam yapmaktadır. Bazı yerlerde ise bunu cemaatten bir kimse yerine getirmektedir. Acaba hangisinin yapması doğrudur?
Cevap: Cenazenin tezkiyesi meşru olup herhangi bir kimsenin yapması caizdir. Bunu mutlaka imam yapacak diye bir kayıt yoktur.
1144 - Soru: Cenaze için yapılan devirde, sadece oruç ve yemin hesaplanmaktadır. Su dökene, kabir kazana ve cenaze başında hizmet edene devir parasından verilebilir mi?
Cevap: Devir, ancak Müslüman fakirlere verilebilir. Kabir kazanlara ayrı bir ücret verilmesi daha muvafıktır. Zira çok kere bu işi görenlerin, sadaka alamayacak kadar maddi varlığının bulunduğu görülmektedir. Diğer hizmetlerde bulunanlar ve hatta imamlar, zengin iseler devir parası almaları kendilerine helâl olmaz. Ancak cenazeyi kendisinden başka yıkayacak kimse bulunmazsa, bu takdirde verilen ücreti alabilir.