Emanet ve Ehliyet

VÂCİB

267 : Subûtu kat'î ve delâleti zannî nasslarla beyan buyurulan tekliflere vacib denir. Meselâ her namazda Fatiha sûresi'nin okunacağı Resûl-i Ekrem (sav)'den kat'i olarak rivayet edilmiştir. Dolayısıyle sübûtu kat'idir. Ancak "Kur'an-ı Kerim'den kolayınıza geleni okuyunuz" emr-i ilâhisi, hem fatiha sûresi'ni, hem de diğer sûreleri içine aldığı için zannîdir. Vâcib bazen farz manasına da kullanılır.(28) "Namaz İslâmi bir vecîbedir" cümlesinde, vecîbe farz manasınadır. Resûl-i Ekrem (sav): "Kim ki kurban kesmeye malî kudreti yerinde olur da kesmezse, o kimse namazgâhımıza sakın yaklaşmasın"(29) emrini vermiştir. Buradaki tehdit, kurban kesmenin vacib  olduğuna delâlet eder. Dolayısıyle kurban kesmek vacibtir.(30) Yatsı namazından sonra edâ edilen "Vitir" namazı için de durum aynıdır. Farz ile vacib arasındaki en önemli fark; farzın inkârının küfür oluşu, vacib'in inkârının ise küfür olmayışıdır. Ancak vacibi inkâr eden; bid'at ve dalâlet ehlidir.