Emanet ve Ehliyet

IMAMET'E GEÇIRILMESI MEKRUH OLAN KIMSELER

495 Fasik'in imameti tahrimen mekruhtur: Ibn-i Abidin: "Fasik dogru yoldan çikan manasinadir. Ihtimal ondan murad; içki içen, zina eden ve faiz yiyen gibi büyük günahlari irtikap edendir.(233) Bercendi'de dahi böyle denilmistir. Mi'raç'ta su satirlar vardir: "Ulemamizin söylediklerine göre Cum'a'dan baska namazda fasika uymamak gerekir. Çünkü Cum'a'dan baska namazda fasiktan baska imam bulunur. Fetih sahibi diyor ki, "Bu izaha göre Cum'a namazi sehirde birkaç yerde kilindigi zaman Imam-i Muhammed (rha)'in müftabih olan kavli geregince Cum'a'da uymakta mekruhtur. Çünkü baska yere gitmek elindedir"(234) hükmünü beyan etmektedir. Bahsin devaminda "Fasik"a niçin uyulmamasi gerektigini su cümlelerle beyan etmemektedir: "Onu (Fasik'i) imamliga geçirmenin mekruh olusunu ulemâ dini hususlara ehemmiyet vermemekle ta'lil etmislerdir. Bir de onu (Fasiki) imam yapmak ona ta'zimde bulunmaktir. Halbuki cemaatin onu ser'an hafife almalari vâciptir. Süphesiz ki, baskalarindan alim olmakla "illet" ortadan kalkacak degildir. Çünkü onlara (Cemaat'e) abdestsiz namaz kildirmadigindan kimse emin olamaz. Binaenaleyh Fâsik, Bid'atçi gibidir. Imamligi herhalde mekruhtur. Hatta Münye serhinde halebi onu (Fâsik'i) imam yapmanin kerahati tahrimiye ile mekruh oldugunu tercih etmistir. Halebi: "Onun içindir ki; Imam-i Malik (rha)'e göre onun arkasinda namaz asla caiz olamaz. Bu kavil Imam-i Ahmed'den (rha) de bir rivayettir" diyor. Bundan dolayi sarih musannifin ibaresine çare aramis ve istisnayi fasiktan baskasina hamletmistir. Allahû Alem.

 496 Bid'at ehlinin imameti de tahrimen mekruhtur: Bilindigi gibi "bid'at" kelimesinin lûgat manasi; olmayan seyi ortaya çikarmaktir. Mesela: Allahû Teâla (cc) bütün alemleri ibda etmistir" cümlesinde "Ibda"; yoktan var etmistir, yaratmistir manasinadir. Islâmi istilâhta: "Resûl-i Ekrem (sav)'den malûm ve meshur olan hususlarin aksine itikadda bulunmaktir. Fakat bunun bir inad sebebiyle degil, bir nevi süphe ile olmasi esastir!.. Feteva-i Hindiyye'de: "Rafizi'nin, Cühemi'nin, Kaderiyye'nin, Müsebbehe'nin ve Kur'an yaratilmistir diyenin arkasinda namaz kilmak caiz degildir. Heva ve bid'at sahibi olan kimse, bu hallerinden dolayi kafir olmuyorsa, arkasinda namaz kilmak mekruh olmakla beraber caizdir. Aksi taktirde caiz olmaz"(235) denilmektedir. Aliyyü'l Kari: "Hatta Imam-i Yusuf (rha)'dan söyle bir rivayet nakledilmistir. "Ebû Hanife (rha)'nin meclisinde oturuyorduk. Önünde iki kisi bulunan bir topluluk içeriye girdi. Topluluktan biri söyle dedi: Bu iki adamdan biri "Kur'an yaratilmistir" diyor. Öteki de onunla münakasa ediyor ve "Kur'an yaratilmamistir" diyor. Imam-i Azam (rha) hazretleri "Ikisinin de arkasinda namaz kilmayin" buyurdu. Ben de dedim ki: Birincisi evet, Kur'an'in yaratilmis olduguna hükmediyor, fakat digerine ne oldu? Bu soruma karsilik Imam-i Azam (rha) hazretleri buyurdu ki: Bunlarin ikisi de dinde münakasa ediyorlar. Dinde münakasa etmek ise bid'attir"(236) hükmünü zikrediyor.

 497 Imam-i Merginani: "Köle olan kimseyi imamete geçirmek mekruhtur. Zira köle olan kimse ilim ögrenmek için müsait vakit bulamaz. A'rabi'nin (Çölde yasayan bedevi, ister arab, ister acem olsun) imamligi da mekruhtur. Bilindigi gibi onlarda galib olan cehalettir. Ama (kör) olan kimsenin de öne geçirilmesi mekruhtur. Zira ama olan kimse necaset'lerden korunamaz, sakinamaz. Veled-i zinanin da imameti mekruhtur. Çünkü kendisine ilim tahsili yaptiracak bir babasi olmadigi için, cahil olma yönü agir basar. Ayrica bunlarin imamete geçmeleri cemaati azaltma noktasindan da degerlendirilmelidir. Öyle ise mekruh olur. Ancak imamete geçerlerse Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Her salih ve facir'in arkasinda namaz kiliniz" kavline göre caiz olur"(237) hükmünü beyan etmektedir.