Emanet ve Ehliyet

TILAVET SECDESI

610 Tilavet'in kelime manasi "Okumak"dir. Kur'an-i Kerim'in muhtelif sûrelerinde "Secde" Ayet-i Kerimeleri mevcuddur. Imam-i Merginani: "Kur'an-i Kerim'de Tilavet secdesi, ondört yerdedir."(450) hükmünü zikreder. Bunlar; A'raf Sûresi: 206, Ra'd Sûresi: 15, Nahl Sûresi: 60, Neml Sûresi: 25, Secde Sûresi: 15, Sa'd Sûresi: 24'ün sonu, Fussilet Sûresi: 37-38, Necm Sûresi: 62, Insikâk Sûresi: 18-19 ve Alak Sûresi: 19. ayetin sonundadir.(451) Bu Ayet-i Kerimeleri okuyan ve onu dinleyen üzerine secde etmek vacip olur. Zira Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Secde etmek, okuyan ve isiten kimse üzerine vaciptir, gereklidir"(452) buyurdugu sabittir. Mükellef; ister Kur'an-i Kerim'i dinlemeyi kasdetsin, isterse kasdetmesin, Tilavet secdesi üzerine vacip olur. Mesru bir özürü varsa (Hayiz, nifas gibi) secde vacib olmaz.

 611 Hanefi Fûkahasi; üzerine edâ ve kaza hesabiyla namaz lazim gelen bir kimse, secde Ayet-i Kerime'lerini okursa ona secde vacib olur"(453) hükmünde ittifak etmistir. Bu durumda Tilavet secdesi, secde ayetini okuyan sagir kimseye de vacibtir. Zira sagir; edâ ve kaza ehlindendir. Secde Ayet-i Kerimelerini okuyan cünüb, abdestsiz ve sarhos kimseye de "Tilavet secdesi" vaciptir. Zira bunlar kaza ehlindendir. Ancak kafir, mecnun, çocuk, hayizli ve nifasliyla vacip degildir. Çünkü bunlar (namazi) edâ ve kaza için ehil degildirler.

 612 Hz. Abdullah b. Mes'ud (ra)'den rivayet edildigine göre; Tilavet secdesi üzerine vacib olan mükellef; ellerini kaldirmaksizin tekbir alir ve secde eder. Secde halinde iken üç defa "Sübhane Rabbiyel âla" veya bir defa "Sübhane Rabbina in kane vâdu Rabbina lemef'ûlâ" denilir. Sonra "Allahû Ekber" diyerek secdeden kalkar. Ayaga kalkarken "Gufraneke Rabbenâ ve ileykel masiyr" denilmesi müstehabtir. Feteva-i Hindiyye'de: "Tilavet secdelerinde üç defa "Sübhane Rabbiye'l âlâ" denir. Farz namazlarda oldugu gibi, secde halinde üç defadan fazla da söylenebilir. Fakat üçten daha az söylenemez. Hulasa'da da böyledir. Tilavet secdesi yapmak isteyen mükellef; kalbi ile niyyet eder ve diliyle: "Allah rizasi için Tilavet secdesi yapmaya niyyet ettim" der, sonra tekbir alir. Siracû'l Vehhac'da da böyledir. Giyasiye'de: "Tilavet secdesinin edâsi fevri degildir. Ne zaman yapilirsa yapilsin kaza degil, edâ olur. Tatarhaniyye'de de böyledir. Ancak bu hüküm namazin disindaki Tilavet secdeleri içindir. Namazin içinde ise fevri olarak vaciptir. Kiraat uzun sürdügü için, Tilavet secdesi geciktirilirse, kaza edilir. Bunu kasden yapmak ise günahtir. Bahru'r Raik'te böyledir"(454) hükmü kayitlidir. Molla Hüsrev: "Tilavet secdesinin sartlari; tekbir alirken niyyet etmek, kibleye yönelmek, setr-i avrete riayet, hadesten ve necasetten temizlenmektir"(455) buyurmaktadir.

 613 Kur'an-i Kerim'deki secde Ayet-i Kerimelerini okuyan ve dinleyen mü'minler, üzerlerine vacib olan secde hususunda titizlik göstermelidirler. Çünkü bu amel; seytani ve taguti güçleri hüsrana ugratan bir olaydir.