Emanet ve Ehliyet

CUM'A NAMAZI

628 Bütün muteber fikih kitaplarinda "Cum'a Namazi Babi"; nafile namazlardan sonraya birakilmistir. Bu hiçbir zaman "Cum'a Namazi'nin" kadr-ü kiymetini bilmediklerinden degildir. Buradaki incelik sudur: Cum'a Namazi; diger namazlardan farkli olarak, bazi sartlarla edâ edilebilen bir ibadettir. Bir mükellef; bes vakit namaz da dahil, bütün sünnet ve nafile namazlari evinde ferdi olarak edâ edebilir. Fakat Cum'a namazini, ferdi olarak edâ edemez. Zira Cum'a Namazi için cemaat farzdir. Diger namazlar; hür olan erkek ve kadin üzerine farz oldugu gibi, müslüman olan cariye, köle ve esir üzerine de farzdir. Fakat Cum'a Namazi sadece hür olan erkeklere farzdir. Bu kisa giristen sonra konuya geçelim.

 629 Kur'an-i Kerim'de: "Ey iman edenler!.. Cum'a günü namaz için çagrildiginiz vakit, hemen Allah'i zikretmeye gidin. Alisverisi birakin. Bu bilirseniz sizin için çok hayirlidir"(487) hükmü beyan buyurulmustur. Bu Ayet-i Kerime "Mücmel"dir. Söyle ki;
  a) Ayet-i Kerime'de " Cum'a Namazi" zikredilmemis, mutlak manada "Namaz" zikredilmistir.
  b) Cum'a günü ser'i bir gün olduguna göre; fecir vaktinden günesin kavusma zamanina kadar olan süre sözkonusudur. Hangi vakitte çagrilacagi da beyan buyurulmamistir.
  c) "Ey iman edenler!.." umumi bir beyandir, kimlere farz kilindigi serahatla zikrolunmamistir!..

  Dolayisiyle her "Mücmel" olan Ayet-i Kerime'de oldugu gibi; Allahû Teâla (cc)'nin bununla neyi murad ettigini Resûl-i Ekrem (sav)'in tefsir etmesi esastir. Müctehid imamlar; Resûl-i Ekrem (sav)'den gelen emirleri esas alarak Cum'a Namazi'nin mahiyetini izah etmislerdir.(488)


CUM'A NAMAZI KIMLERE FARZDIR?

630 Hz. Cabir (ra)'den rivayet edilen bir Hadis-i Serif'te Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Allahû Teâla (cc)'ya ve ahiret gününe iman eden bir kimseye Cum'a Namazi farzdir. Ancak seferi halde bulunan kimseye, kadina, çocuga, köleye ve hasta olana farz degildir. Kim birtakim eglence veya ticari islerinden dolayi Cum'a Namazina gitmeyip, ondan kendini müstagni sayarsa, Allahû Teâla (cc)'da rahmetini ve magfiretini ondan uzak tutar. Zira Allahû Teâla (cc) kimseye muhtaç degildir. Allahû Teâla (cc) herseyden müstagnidir, hep övülmeye layiktir"(489) buyurdugu bilinmektedir. Yine Abdullah b. Amr (ra)'dan rivayet edilen bir Hadis-i Serif'te; kadinlara, çocuklara, hasta olan kimselere ve esaret altinda olanlara Cum'a Namazi'nin farz olmadigi beyan buyurulmustur.

 631 Resûl-i Ekrem (sav)'in emirlerini esas alan Hanefi Fûkahasi; bir kimseye Cum'a Namazi'nin farz olmasi için, su sartlarin bulunmasi gerektiginde ittifak etmislerdir:
  1) Hür olmak.
  2) Erkek olmak.
  3) Mukim olmak.
  4) Sihhatli olmak. Bu dört sart Kafi'de zikredilmistir.
  5) Yürümeye gücü yetmek.

  Bu sart Bahru'r Raik'te zikredilmistir.(490) Her kim; "- Efendim Cum'a Ayet-i Kerimesi'nde "Ey iman edenler" hitabi vardir. Dolayisiyle ben bu sartlari kabul etmem" iddiasinda bulunursa Resûl-i Ekrem (sav)'i yalanlamis olur. Zira "Mücmel" olan bütün Ayet-i Kerimeler; Resûl-i Ekrem (sav) tarafindan tefsir olunmustur. Mesela: Allahû Teâla (cc) zekati farz kilmis; ancak hangi maldan, hangi süre içerisinde, ne kadar verilecegini Ayet-i Kerime ile izah buyurmamistir. Bütün bunlar Resûl-i Ekrem (sav) tarafindan tefsir olunmustur. Yine hangi namazin kaç rek'at olarak edâ edilecegi Resûl-i Ekrem (sav) tarafindan ta'lim buyurulmustur. Bu hususta binlerce misal vermek mümkündür. Hiç kimsenin Resûl-i Ekrem (sav)'e muhalefet etme hakki yoktur. Çünkü Allahû Teâla (cc) Resûl-i Ekrem (sav)'e itaat etmemizi farz kilmis ve O'nun bizi Sirat-i Müstakim'e davet ettigine sehadette bulunmustur.(491)

 632 Imam-i Azam Ebû Hanife (rha)'ye göre; bir mükellef baskasinin kudreti ile kudretli olamaz. Dolayisiyle Hadis-i Serif'te beyan buyurulan "Hasta" mefhumuna: Ayaga kalkmaya gücü yetmeyen felçli kimseler ve gözleri görmeyen amalar da dahildir. Nitekim Feteva-i Hindiyye'de: " Cum'a Namazi sürekli oturan felçli kimselere icma'en farz degildir. Muhiyt'te de böyledir. Kötürüm olan bir kimseyi mescide götürecek kimse bulunsa dahi, Cum'a üzerine farz olmaz. Zahidi'de böyle zikredilmistir. Kör olan kimseye de; elinden tutup camiye götürecek sahis bulunsa dahi Cum'a Namazi farz degildir. Siddetli yagmur ve zalim hükümdardan gizlenmek de, mükellef üzerinden Cum'a'nin farziyetini düsürür. Fethû'l Kadir'de de böyledir"(492) hükmü kayitlidir.

 633 Bütün bu zikrettiklerimiz Cum'a Namazi'nin vücûbunun sartlaridir. Darû'l Islâm'da; üzerine Cum'a Namazi farz olmayan (misafir, kadin, çocuk, köle, felçli ve âmâ olan) kimseler, Cum'a Namazi kilsalar, ögle namazi yerine geçer.(493) Nitekim Ibn-i Abidin'de: "Bu hususta Nehir'de söyle denilmistir: "Cum'a'nin vücûb ve edâsi için birtakim sartlar vardir. Bunlarin bazisi namaz kilanda (Yani vücûbunun sartlari), bazisi baskasinda aranir. (Yani edâsinin sartlari) Fark sudur: Sartlari bulunmazsa edâ sahih olmaz. Fakat vücûbunun sartlari bulunmazsa edâ sahih olur"(494) hükmünü zikretmektedir.

 634 Islâm ahkâminin tatbik edildigi bir Islâm beldesi; kafirlerin veya mürtedlerin istilasina ugrarsa, mü'minlerin tamamina cihad "Farz-i Ayn" olur. Istila altindaki mü'minler: "-Biz müstevli kafirlerden memnunuz ve hürriyet içerisinde yasiyoruz" diyemezler. Çünkü küfür ahkaminin tatbiki ile birlikte "Esaret" hayati baslamistir. Ayrica unutulmamalidir ki; küfür basli-basina bir necasettir ve küfre riza göstermek küfürdür.