Emanet ve Ehliyet

İ'TİKÂFLA İLGİLİ DİĞER MESELELER

852 İ'tikâf esnasında hayırdan başka hiçbir söz söylenmemelidir. Ancak, ibâdet kasdı ile susmak da mekruhtur. Molla Hüsrev: "Susmanın mekruh olması, mutekif'in bunun ibadet olduğuna itikad etmesi halindedir. Aksi halde mekruh olmaz. Çünkü Resûl-i Ekrem (sav): "Kim susarsa kurtulur" buyurmuştur. Bu Hadis-i Şerifi Abdullah İbn-i Ömer (ra) rivayet etmiştir. Konuşmak da mekruhtur. Ancak hayır konuşmak mekruh değildir. Çünkü Allahû Teâla (cc)'nın: "(Habibim) Kullarıma söyle, sözün en iyisini konuşsunlar" (El İsrâ Sûresi: 53) kavl-i şerifi, mânasındaki umumiliğinden dolayı, mescidin dışında, mutekif olmayanın da ancak hayır ile konuşmasını gerektirir. Sen mu'tekifi ne sanırsın ki, mescidde hayırdan başkasını konuşması caiz olsun"(130) hükmünü zikreder. Mu'tekif (İ'tikâfa giren kimse) Kur'an-ı Kerim okumaya, Hadis-i Şerif'ler üzerinde tefekküre ve Resûl-i Ekrem (sav)'in siyerini (Cihad ve diğer mücahedelelerini öğrenmeye, bunun dışında Hz. Adem (as)'dan itibaren mücadele veren Peygamberlerin ve salih kimselerin tevhid mücadelesini tefekkür etmeye gayret etmelidir.(131)

 853 İ'tikâfa giren mü'min; kendisini tamamen Allahû Teâla (cc)'ya ibadete hasretmiştir. Onun maksadı; İ'tikâf sayesinde, sürekli kötülüğü emreden nefs-i emmaresini yenmektir. Bir beldedeki mü'minler; topluca İ'tikâfı terkederlerse, günah işlemiş olurlar. Bir kısmı İ'tikâfa girerse; diğerlerinden günah sakıt olur. Ancak İ'tikâfı nezreden kimseler; ister Ramazan ayında, ister Ramazan'ın dışında olsun, mutlaka oruç tutmak zorundadırlar. Ayrıca nezir sebebiyle İ'tikâf kendilerine vacib olmuştur.