Emanet ve Ehliyet

HİBEDEN RÜCÛ (DÖNMEK) MÜMKÜN MÜDÜR?

1579  Bu hususta ûlema ihtilaf etmiştir. İmam-ı Şafii (rha): "Bir kimse; hibe ettiği zaman, bundan vazgeçemez. Zira Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Hibe eden kimse, bundan rücû edemez. Ancak baba çocuğuna hibe ettiği zaman, o şeyden geri dönebilir" hadisi, yabancıya yapılan hibeden vazgeçilemeyeceğini beyan etmektedir."(345) hükmünü beyan etmiştir.

1580 Hanefi fûkahası: "Hibeden vazgeçmek (rücû etmek); vahibin (hibe eden kimsenin) durumuna göre değişiklik arzeder. Eğer yakın akrabasına hibe etmişse, bundan vazgeçemez. Yabancı bir kimseye hibe etmişse, vazgeçme (rücû hakkı) vardır. Zira Resûl-i Ekrem (sav): "Hibe karşılıklı (ivaz) olmadıkça, hibe eden kimse malına daha layıktır" buyurmuştur. Ancak diğer bir Hadis-i Şerif'te: "Yaptığı hibesinden dönen, kustuğunu tekrar yutan gibidir" buyurulmuştur. Bu ise hibeden rücûnun kerahatle caiz olduğunu beyan eder"(346) hükmünde müttefiktir.

1581 Hibeden dönmeye engel olan sebebleri şu şekilde izah etmek mümkündür:
  1) Mükellef; usûl ve fûruuna (yakın akrabalarından birine) hibede bulunursa, bundan dönemez. Zira bu çeşit hibede asıl olan akrabasına ihsanda bulunmaktır. Resûl-i Ekrem (sav): "Bir kimse, zi, rahm-i mahremine (kendisine nikah düşmeyen akrabaya) hibede bulunursa, ondan rücû edemez"(347) buyurmuştur. Dolayısıyle yakın akrabalık hibeden rücûya manidir.
  2) Hibe edilen malın kendisinde, kıymetini çoğaltacak şekilde ziyadelik meydana gelmişse rücû mümkün olamaz. Mesela: Zayıf bir inek hibe edilmiş!.. Hibeden sonra bu inek, gayet güzel beslenmiş ve yavru sahibi olmuş. Bu değişiklik hibeden dönmeye (rücû'a) manidir.
  3) Hibe edilen malın tesliminden sonra, taraflardan birisinin ölmesi, hibeden rücûa manidir. Mecelle'de: "Vahib (hibe eden) ile mevhûbun lehden (hibe edilenden) birinin vefatı mani-i rücûdur" (Madde: 872) hükmü kayıtlıdır.
  4) Bir ivaz karşılığında yapılan hibeden rücû mümkün değildir. Kendisi ölünceye kadar beslemek üzere, akarını başkasına hibe eden kimse hibesinden dönemez.
  5) Hibe edilen malın; helak olması rücûa engeldir.
  6) Evlendikten sonra karının kocasına veya kocasının karısına yapacakları hibeden dönmeleri caiz olmaz.
  7) Hibe edilen malın, elden çıkmış olması da rücûa engeldir.(348).

1582 Evini başkasına; ölünceye kadar kullanması için hibe etmeye "Umra" denilir. Bu caizdir.(349) Zira teslim etmek suretiyle hibe gerçekleşir.

1583 Rukba ise caiz değildir. Bu "Eğer ben senden önce ölürsem, ev senindir" şeklindeki bir taahhüde dayanır. Burada kendisine hibe edilen kimse, hibe edenin ölümünü beklemek durumundadır. Dolayısıyle temlik (mülk edindirme) söz konusu olmadığı için caiz olmaz.(350).

1584 Sadaka da tıpkı hibe gibidir. Ancak teslim etmek suretiyle sahih olur. Sadakadan rücû sözkonusu olamaz. Zira sadakadan maksad; sevap kazanmaktır ki, mülk edindirmekle (vermekle) hasıl olur.(351

Günün Sözü

"“Sizden birinizin, hevâsı (nefsi) benim getirdiklerime tâbi olmadıkça kâmil mü’min olamaz.” (Hadîs-i Şerif—Beğavî, Mesâbîhu’s-Sünne)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.