Diyalog Tuzağı

Zenbilli'nin gayri müslimleri savunması

 

ZENBİLLİ’NİN GAYRİ MÜSLİMLERİ SAVUNMASI

Müslüman devletler, gayr-i müslimlerin hakkına, hukukuna saygılıydı. Bugünkü gibi hoşgörünün adı değil kendisi vardı. Gayri müslimlerin hukukuna ne kadar saygılı olduğunu göstermek bakımından ecdadımız Osmanlı’dan bazı anektodlar aktarmak istiyorum:

Avrupa'da, kralların, istediği kimseyi astırdıkları, istediği kimseyi hapsettikleri, yani tam bir diktatörlük ile ülkelerini idare ettikleri zamanlarda, Müslüman ülkelerde, Müslüman olsun, gayr-ı müslim olsun, herkese adalet ile muamele ediliyordu.

Sultan Selim Han'ın şeyhülislamlarından, Zenbilli Ali Efendi, yolda, elleri bağlanmış kişilere rastladı. Bu kişilere sordu: “Nedir bu haliniz?” “Biz Hıristiyan tüccar kimseleriz. Alış-verişimizi Sultanın emrine göre yapmadığımız zannedildiği için bizi tutuklattı.”

Zembilli Ali Efendi, bunları dinledikten sonra Padişahın huzuruna varıp dedi ki: “ Padişahım, tüccarlara haksızlık yapılmış; serbest bırakılması lazımdır. Bunlar senin emrine aykırı bir iş yapmamışlar.”

Padişahın,” Ben sana, benim yaptığım siyasi işlere sen karışmayacaksın dememiş miydim?” sözlerine karşılık “Burada gayri müslim insanların, haksızlığa uğraması, zulüm görmesi mevzubahis. Bunun için, şeyhülislam olarak, buna müdahale etmem benim vazifemdir. Karışmazsam, vazifemi yapmamış olurum.” dedi.

Yavuz Sultan Selim, korkusuzca hakkı savunan, Ali Efendi'nin bu hareketine çok memnun oldu. Yanlış bir iş yaptığında kendisini ikaz edecek bir din adamı bulunduğu için Allahü teâlâya şükretti. Sonra tüccarları salıverdi.

* * *

Bir anekdot daha!

Avrupa Hıristiyanları, Papa'nın kışkırtması ile bir araya gelip, Osmanlı topraklarına saldırınca, Kanuni Sultan Süleyman Han ordusuyla sefere çıktı.

Ordu, ağır ağır hedefe doğru ilerliyordu. Yol dar olduğundan, ordu mecburen bağların içinden geçiyordu. Hava çok sıcaktı. Asker susuzluktan kıvranıyordu.

Çok güzel üzümleri bulunan bir bağdan geçerken, askerin biri dayanamayıp, bağdan bir salkım üzüm kopardı. Yiyerek biraz olsun susuzluğunu giderdi. Sonra da, asma ağacına, yediği üzümün çok üzerinde bir para bağlayarak, yoluna devam etti.

Çok geçmeden mola verildi. Bu esnada, kan ter içinde bir köylünün koşarak geldiği görüldü. Hıristiyan köylü ısrarla Padişah ile görüşmek istiyordu. Köylüyü Kanuni'nin huzuruna götürdüler. Kanuni sordu:”Nedir bu halin, kan-ter içinde kalmışsın? Bir şikayetin mi var?” Köylü, “ Ben şikayet için değil, tebrik etmek için geldim. Askerleriniz bağdan geçtikten sonra, asmanın dalında bağlı bir çıkı gördüm. İçini açtığımda, para vardı. Dikkatli baktığımda, bir salkım üzümün koparıldığını gördüm. Anladım ki, koparılan üzümün parası olarak bırakılmış. Sizde böyle güzel ahlaklı asker olduğu müddetçe sırtınız yere gelmez. Sizi tebrik ederim!”

Aynı ordu, Belgrat yakınlarında, yine mola vermişti. Askerler, susuzluklarını gidermek, abdest almak için çeşme arıyorlardı. Bir manastırın yakınında bir çeşme bulup, ihtiyaçlarını giderirken, manastırdaki birkaç rahibe, askerlere yardım etmek için çeşmenin başına geldi. Kadınların geldiğini gören askerler, hemen çeşmenin başından çekilip, sırtlarını döndüler, kadınlara yan gözle bile bakmadılar.

Bu durumu uzaktan ibretle seyreden, Başrahib, hemen eline kağıt-kalem alıp, haçlı kumandanına şunları yazdı:” Siz bu ordu ile nasıl başa çıkabilirsiniz? Bunlar kadına-kıza, mala-mülke önem vermiyorlar. Bütün mal ve mülklerini feda ederek, dinlerini yaymaya çalışıyorlar. Herkese karşı iyi davranıp, kimseye zulmetmiyorlar. Ey Haçlı kumandanları! Siz “Onlardaki bu ahlakı bozmadan, ortadan kaldırmadan” onlarla mücadele ederseniz, canlarınızdan ve mallarınızdan mahrum kalacağınız açıktır. Kendinizi ölüme atmayınız!..”

Sakın, diyalog, hoşgörü, dini yeniden yorumlama çalışmalarında, burada bahsedilen “ahlakı” ortadan kaldırma gayretleri olmasın!.. 

Günün Sözü

" “Muhakkak Şeytan, mü’minlerin kendisine ibâdet etmelerinden ümit kesmiştir. Ancak onları birbirlerine düşürmeye, aralarını açmaya çalışacaktır.” (Hadîs-i Şerif—Müslim)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.