Sarhoş ve Müezzin

 

Sarhoş'un biri, şarabın tesiriyle bir camiye girer ve dua etmeye başlar:
- Yarabbi! Beni Cennetine koy, bana köşklerini ver, bana kevseri ver, bana hürülerine ver...
Bu yakarmaları işiten müezzin, sarhoşun yakasından tutarak:
- Ey akıldan, dinden gafil, senin camide işin ne? Sen ne yaptın ki, Allah'tan hem de bu sarhoş halinle dilyorsun? Hiç yakışıyormu?
Sarhoş bu sözleri işitince başlar ağlamaya ve:
- Müezzin efendi, müezzin efendi... ben sarhoşum, yakamdan elini çek, bana ilişme, dokunma bana, inciştme beni, kırma kalbimi. Unutma, bilmiyorsan bil. Cenab-ı Hakk'ın rahmetinden lütfundan günahkar kullarıda ümitlenir. Benim sana sözüm yok, ben senden mi isityorum. Tevbe kapısı açıktır. En büyük yardımcı Allah'dır.  O öyle lütuf sahibidirki, O'nun lütfunun, rahmetinin büyüklüğüğ yanında kendi günahımı büyük görmeye utanıyor, günahıma büyüklük veremiyorum.
 

 

 

 

X (Twitter) sayfamız!

X (Twitter) adresimizi takip ederek, her türlü ilmi bilgilendirmeden istifade edebilirsiniz.

Günün Sözü

"“Her kul öldüğü hâl (amel) üzere diriltilir.”(Hadîs-i Şerif—Müslim)"
Telif Hakkı © 2024 Open Source Matters. Tüm Hakları Saklıdır.
Joomla!, GNU Genel Kamu Lisansı altında dağıtılan özgür bir yazılımdır.