Doç. Dr. Sefa Saygılı
AVRUPA ÜLKELERİNDE VE ABD’de aileye karşı gelişen cereyan büyük problem haline dönüşmüş durumda. Bir yandan çocuk denecek yaştaki kızlar evlilik dışı çocuk sahibi oluyor, diğer yanda evlilik yapanların sayısı oldukça azalmış durumda. Son birkaç yılda dünyaya gelen Danimarka ve İsveç’li bebeklerin neredeyse yarısından çoğu evlilik cüzdanı olmayan çiftlerin eseri. Fransa ve İngiltere’de her üç çocuktan biri gayrimeşru. İnsanların çocuklarını evlatlık olarak vermek istememeleri de yalnız anne babaların sayısında artışa sebep olmakta.
Bu ülkelerde ailenin yapılanması değişmiş gibi. Çocuğuyla yaşayan anne veya baba, özellikle de babasız çocuklar çok artmış. Sadece anne ve çocuktan oluşan ikili, bu yüzden aile kabul edilmeye başlandı.
Ancak babasız yetişen bu yeni kuşağı pek çok problem de bekliyor: Uyuşturucu, alkol, işsizlik ve eğitim düşüklüğü bunların başında geliyor. Sadece çocuk mu? Yalnız anneler de çok dertliler, işsizlikten ve daha önemlisi stresten çekiyorlar. Ortak söyledikleri: “Çocuklarımıza karşı kendimizi korkunç derecede suçlu ve sorumlu hissediyoruz. Ayrıca bizim tek ihtiyacımız para değil. Arkadaşa, aileye gerek duyuyoruz.”
Amerika’da çocukların yüzde 60’ı babası veya genellikle de annesiyle yalnız yaşıyor. Amerikalı anne-babalar, 20-30 yıl öncesine kıyasla çocuklarına yüzde 40 daha az zaman ayırdıkları tespit edilmiş; “hafta boyunca sadece 17 saat.” Ayrıca, çocukların dışarıda “gözetim altında olmaksızın” oynayabilme şansları yok artık. Suç oranlarının artması ve çalışmak zorunda olan annelerinin ilgisizliği yüzünden güvenli bir ortamda özgürce koşturamayan çocuklar, bunun bedelini büyüyünce topluma ödetiyorlar.
Babasız ailelerde büyüyen çocuklarla kurulacak bir toplumun sağlıklı olamayacağında ve bu durumun çocukları olumsuz etkilediğinde bütün uzmanlar görüş birliği içerisindeler. Böyle büyüyen çocuk okulda başarısız, problemlere çabuk bulaşan, hissî olduğu kadar sağlık sorunları olan biri haline geliyor ve büyüdüğünde kendisi de evlenmemeyi veya çabuk boşanmayı tercih ediyor.
Babanın rolü
Çocuk için baba vazgeçilmez önemdedir. Baba, anneden açıkça farklı bir insandır ve bu farklılığın algılanması erkek ve kız çocuğun cinsel kimliklerini kazanmalarına katkıda bulunur. Erkek çocuk babasını örnek alır ve taklit ederek kendi cinsiyetini öğrenir. Kız evlat ise babasının nelere sevindiğini gözleyerek kadın olmanın anlamı konusunda belli bir anlayış edinir.
Bütün çocuklar etkili bir babaya muhtaçtırlar. Babanın gücünü, varlığını ve desteğini hissetmek isterler. Çünkü çocuğun uyumlu psikolojik gelişmesinde güçlü ve sevgi dolu bir baba vazgeçilmezdir. Gerek babanın sahip çıkmadığı gerekse ayrılık veya boşanma ile babanın olmadığı ailelerde büyüyen çocukları birçok tehlike beklemektedir:
• Islah evlerindeki çocukların % 70’i babasızdır.
• Ailede baba olmadığında çocuk genellikle yoksulluk içinde büyümektedir. Ayrıca çocuk şehrin çeşitli tehlikelerine açıktır.
• Babalarıyla sevgi dolu ve güçlü ilişkiler yaşamayan çocuklar, eşleriyle sağlıklı ve tatmin edici bir iletişim kurmakta zorlanmaktadırlar.
• Çocuk ihmali oranı fazladır.
• Babası dışında hiçkimse bir çocuğa baba olmayı öğretmez. Bu, örnek alınarak öğrenilen bir yetenektir.
• Bir anne oğluna kibarlığı ve temizliği öğretebilir, fakat sadece bir adam erkekliği öğretebilir. Babalar çocuk büyütmek için gereklidirler: Eğlendirirler, gürültü yaparlar ve anneler dikkatli olmaları konusunda titizlendiklerinde babalar risk almaları için onları cesaretlendirirler. Parkta anneler “Tırmanırken dikkatli ol!” diye uyarırken babalar, “Tepeye kadar çık!” diye bağırırlar. Babalar, çocukları sınırlarını zorlamaya iterler. Bir çocuğun, anne ve babasının birlikte sağladığı dengeye ihtiyacı vardır.
Baba ilgili olduğunda
Ailede etkili ve iyi bir baba olduğunda da çok şey değişir:
•Çocuğun özgüveni gelişir ve şahsi başarısı için potansiyeli yükselir.
•Sağlıklı baba-çocuk ilişkisi, bir nesilden bir sonraki nesile mutluluk ve süreklilikten dolayı da şeref verecektir. Çocuklara yapılan yatırım, nesillere yapılmış sayılır.
•Bir gün büyümesine ve en sonunda kendi yoluna gitmesine rağmen baba için de en değerli hediye çocuğudur. Çocuk, yıllar geçtikçe kendini sürekli dolduran bir hazinedir.
Evet, anne-baba ve çocuklardan oluşan aile çağımızın tehlikelerine ve problemlerine karşı zırh olmaya devam etmektedir. Sadece çocukların değil anne ile babanın da birbirine ihtiyacı vardır. Unutmayalım ki çocuk en sağlıklı ve mutlu bir şekilde ancak böyle ailelerde yetişir. Zafer Dergisi
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |