01- Çocukta kendine
saygı, çocuğun kendi hayatını düzenleyebildiği ve bunu iyi yapabildiği
inancını oluşturan
küçük günlük
görevlerle sağlanır.
02- Engelleri aşma
dürtüsüne kişisel motivasyon denir. Önümüze hedefler koymamızı sağlayan,
her birimizin
içindeki
küçük umut çekirdeğidir. Bu umut, bizi daha yükseklere eriştirir. Şevk
kazanmış kişiyi hiç kimse
ilerlemekten
alıkoyamaz ve eğer bu motivasyon insanın yüreğiden geliyorsa, o kişi yenilmez
hale gelir.
03- Hayat bir çocukiçin
günlük fırtınalarla baş etmeyi öğrenmekten ibarettir. Becerikli olmak;
meydan okumaları
kabul etmek, bunlar üzerinde düşünmek için zaman ayırmak ve sonra erişebilir
kaynakları kullanarak
sorunları çözmek demektir. Çocukta becerikliğin gelişmesi onu hayattaki
fırınaları
atlatma becerisiyle
donatır. Seçenekler oluşturmada özgüven sağlar ve çocuğa etrafındaki dünyanın
aktif
katılımcısı olmayı
öğretir.
04- Herşeyin hızlı
ve öfkeli olduğu bir dünyada kendinden hoşnut bir çocuk huzurlu olacak
ve kendi
maneviyatından
keyif alacaktır.
05- Her çocuğun düş
kurmasına, düşüncelerine, yazılarına, icatlarına, şaheserlerine ya da kavramlarına
sınır
koymamasına
izin verin. Bir çocuğun hayal gücü teşvik edilirse, gelişmeye ve üretmeye
devam edecektir.
06- Duygular hayatınıza
damga vuran yön işaretleridir. Harikulade güzel olan aşktan çetin öfkeye
kadar bütün
duygular
çeşitli biçimlerde var olur. Duyguyu yaşamayı ve duygu alışverişini destekleyen
aileler hayatın en
derin armağanını
tadar.
07- Eğer aile bir
bina olsaydı, iletişim binanın her türlü kötü hava koşulunda ayakta kalmsını
sağlayan temel
olurdu.
Aile içinde iyi bir iletişim varsa sorunlar çözülür, fikirlere kulak verilir,
duygular ifade edilir ve
samimiyyet
gelişir. İyi iletişim söz konusu olduğunda, görüşler farklı olsa bile,
her zaman
mesajların ardında sevgi vardır.
08- Aile dokunuş aracılığıyla sevgi alıp vermenin değerini öğrendiğimiz ilk ve en önemli yerdir.
09- Aile birçok açıdan
bir bahçe gibidir. Bir ailenin üyelerine verebileceği en büyük armağan,
herkesin aile
ve dünya
bahçesinin bakımından sorumlu olduğu bilincidir. Herkes bu bahçenin bakımı
için zaman ayırmalı,
ara sıra
yabani otları ayıklamalı ve sulamak için kendi katkısını yapmalıdır.
10- Arkadaşlarımız
hayatımızdaki harikulade mücevherler ve son derece güzel el işlerinden
yapılma hazineler
gibidir.
Aklımıza yeni fikirler getirir, kim olduğumuzu ve kim olmak istediğimizi
bizimle paylaşır ve bir süre
için de
olsa hayat yollarında bizimle yan yana yürürler. Aileni seçemezsin, ama
arkadaşlarını seçebilirsin,
derler.
Bir aile, arkadaş sahibi olmak için arkadaşlık sunmak gerektiğinden yola
çıkarak fertleri arasındaki
ilişkide
arkadaşlığı seçerse, bu bir armağan değerindedir.
11- Birisine saygı
gösterdiğimizde, onu düşünmeye değer buluruz. Bir başkasına saygı gösterme
çabasında
bulunduğunda verilen
mesaj nettir: "Seni görüyorum ve sana değer veriyorum."
12- Çocuk ilk önce
aile içinde başkalarıyla geçinmeyi, birlikte bir şey yapmayı paylaşmayı
ve her zaman
ilgi odağı
olmamayı yaşar. İşbirliği yapmayı öğrenmek çocuğunuzu gelecekte okul ilişkilerinde
ve
çalışma
hayatındaki başarıları için değerli bir araçla dontacaktır.
13- Yaşamak, değişmeyi
ve gelişmeyi içerir. Eğer aile içinde değişimi canlılığı tanımlayan şey
olarak görürsek,
çocuklarımızın
zihninde değişimin beklenen bir hayat serüveni olduğu tohumunu atmış oluruz.
14- Çocuklarımıza
bir fark ortaya koyabileceklerini öğretmemiz gerekiyor.
Var olmasını istediğimiz
dünya çocuklarımızın zihninde oluşturulmalıdır.
15- Bir çocuk yapmaktan
korktuğu şeylerle karşı karşıya gelerek ve bunları hazmederek
cesur olmayı öğrenir.
İnandığı bir şeyi yapmak için bir adım ileri gitmesi gerektiğini öğrendiğinde,
korksa bile, cesaretin
nasıl bir duygu olduğunu kavrıyacaktır.
16- Güven oluşturmanın
tek yolu dürüst olmaktır. Başka yol yoktur. Aile düzeninin bu dürüstlük
ortamında
işlemesi,
aile fertlerinin birbirine güvebmesi anlamına gelir.
Bir aile
dürüstlüğü değer veriyorsa, her aile ferdi, bütün olarak ailenin kendisini
desteklediğine güvenerek
hayatındaki
gerçekleri ifade edebilir.
17- Sabrı öğrenen
çocuk hayatın engellerini aşmaya büyük yardımı dokunacak önemli bir
araca sahip olmuştur.
18- Hoşgörü farklı
görüşlere, düşüncelere, yaşam biçimlerine, inanç ve davranışlara izin veren,
hayata ve
başkalarına
karşı bir kabul etme yaklaşımıdır. Çocukların yetişmeleri ve gelişmeleri
hususunda da
bu çizgiyi
göre hareket edilmelidir.
19- Aile sorunlarında
eğer aile fertlerinin herbiri yardımsever bir tutum içine girerse, nasıl
yardımcı olacağına
ilişkin
bir tutum alırsa, herkesin yükü daha hafifler. Kerkes ortak hedeflere doğru
yürüdüğü için,
yardımsever
tutumlar ailede birliktelik duygusu oluşur.
20- Sorumluluk üstlenmede
başarılı olan çocuklar yeteneklerine daha fazla güvenir.
Sorumlu davrandığı
için olumlu tepkiyi tadan çocuk kendi hareketlerinden sorumlu
olmaya daha fazla
motive olur.
21- Disiplin bir
kere denendikten ve uygulandıktan sonra bireyin kendini kontrol etme
yeteneğini geliştiren
bir yaşam antremanı biçimidir. Çocuk bu biçim üzere şekillendirilmelidir.
22- Affetmek hem
bir tutum hem de bir eylemdir. İncindiğimiz zaman birisini affetmek her
zaman kolay olmaz.
Affedici
tutum birçok açıdan mükemmelliği yakalayamayan
insanları anlamak ve kabul etmek anlamına
gelir bu
anlam yüklü halet-i ruhiye ile olgunlaştırılmalıdır çocuklar...
23- Ölümün hayatın
bir parçası olduğu fikriyle tanışan çocuklar, bu konuda kendileriyle hiç
konuşulmayan
çocuklara
oranla ölümden daha az korkar. Çocuğumuz ölüm üzerine durup dururken tartışmaya
hevesli
değilizdir. Ne var ki aile yaşamındaki bir kayıp, bunun hangi duygulara
yol açtığı ve ne anlama
geldiği
hakkında konuşmak için zaman ayrılırsa, çocuklar da ölümü hayatın bir parçası
olarak görür.
Çocukların
ölüm hakkında kendi fikirleri oluşmuştur; bu nedenle doğruların söylenmesidurumunda
kafalarında
korkunç düşüncelere daha az yer kalır. Çocuklar ölüm üzerine rahatlıkla
konuşabildiklerinde,
ondan daha
az korkar ve bir yakınlarını kaybettiklerinde de daha anlayışlı olurlar.
24- Anneyle çocuk
arasındaki ilişki sihirli, gizemli, kalıcı, koşulsuz ve açıklanması olanaksız
bir olgudur.
Çocuk çocukluktan
çıkmış olsa bile, anne onun yüreğindekileri hissekadar çocuğuna bağlıdır.
Başka bir
insanın hayatından sorumlu olmak, yönlendirmek ve dinlemek, çocukların
sunduğu koşulsuz
sevgi ve
güveni tatmak hem büyük bir ayrıcalık, hem de muazzam bir görevdir. Kendini
yenilemesi
ve hayatın
bitmek tükenmek bilmeyen taleplerini karşılayabilmesi için annenin yüreğinde
ve yaşamında
kendine
ayırdığı bir zaman olmalıdır. Kendi ihtiyaçlarına zaman ayıran anne çocuğuna
da özsaygıyı öğretir.
25- Babalar çocuklara
erişilmez gibi gelir. Baba güçtür; baba şefkattir. Bize kişilikli olmayı
öğretir; disiplin
örneğidir.
Maceraları babalar planlar; bize hedef belirler, yapabileceğimize inanır
ve bir kez daha
denememiz
için bizi teşvik eder. Çocuk babanın gözüyle dünyada kendisini nelerin
beklediğini görür.
Babanın
elini tutarken çocuk kendisiyle birlikte hayat yolunda yürüyen kişiyi hisseder.
26- Çocukların çoğunluğu
herşeyi görür ve hisseder. Anne ve babanın yaptığı her şeyi içine çeken
sünger
gibidirler.
Anne ve baba, sevgi ve saygı temeline sahip bir ekip olarak çalışırsa,
çocukların yetişmesi için
korunaklı
ve güvenli bir mekan sağlar. "Hayattaçocuklarınızın ne olmasını istiyorsanız,
kendi yaşamınızda
ve konuşmalarınızda
onu yansıtmaya çalışın." -Lydia H. Sigourney-
27- Kardeşler hayatta
birlikte yürümek, yetişkinliğe yan yana adım atmak, aynı anne ve babaya
sahip olmak
ve hayat deneylerini
paylaşmak gibi özel bir fırsata sahiptir. Çocuklar her zaman bir kardeşe
sahip
olmanın değerini
anlamaz. Anne ve babalar olarak yapabileceğimiz en iyi şey, aynı kayığın
içinde
olmasalar daralarından
bir sevgi nehrinin nehrinin akacağına emin olacakları şekilde çocuklarımız
arasındaki
iletişimi, sevgiyi
ve saygıyı teşvik etmektir. Böylece çocuk kardeşinin değerini bugün olmasa
bile birgün
mutlaka anlayacaktır.
28- "Çocuklarınıza
tavsiyelerde bulunmanın en iyi yönteminin ne istediklerini tesbit edip
bunu yapmalarını
söylemek
olduğunu keşfedin." -Harry S.
Truman-
Anasayfaya dön | Konulara dön |
Sadakat.Net©İslami web hizmetleri |